Künh Gıda Sanayi Ticaret A.Ş firması olarak 2017 yılından bu yana yöresel gıda ürünleri ve üretim aşamaları ile ilgili çeşitli ar&ge çalışmaları yapmış olup, bu ürünleri kendi tasarladığımız makinalar ile modern ve entegre tesisimizde hijyenik şekilde üretilmesi maksadıyla faaliyetlerimizi ailece, özenle ve titizlikle sürdürmekteyiz.
Sürdürülebilir gıda,
Sürdürülebilir tarım,
Firma olarak benimsediğimiz en temel ilkelerimizdir.
Anadolu'nun en değerli pancarlarını özenle yetiştirip, pekmezi en sağlıklı şekilde üretip, ilave koruyucu ve katkısız olarak sofralarınıza ulaştırmaktayız.
Kurumsal
Gıda Endüstrisinde Pancar Özü ve Şekersiz Çözümler
Pancar Özü, üretim aşamasında herhangi bir kimyasal işleme tabi olmadan, geleneksel yöntemlerin geliştirilip modern tesisimizde üretilmesi ile birlikte, endüstrinin vazgeçilmez doğal katkısı haline gelmiştir. Kurabiye, lokum, pasta, şekerleme gibi ürünlerin tatlandırılmasında şeker yerine kullanılabilecek aromalı, yüksek besin değerleri ve mineraller, isteğe göre üretilebilen brix değerleri gibi bazı avantajlar sunmaktadır. Artan dünya nüfusu ile birlikte değişen tüketim alışkanlıkları, pancar özü ürününü sugar free çözümler için vazgeçilmez hale getirmiştir. Ürünlerimiz gıda endüstrisinde zararı kanıtlanmış mısır şrubu ve glikoz şrubunun yerine ikame olarak tercih edilebilen yüksek kalitede ve çok faydalı bir besin katkısı olarakta tercih edilebilmektedir.
Pancar Pekmezi Faydaları
Pancar Pekmezi,
- İçeriğinde bol miktarda A, B, C ve P vitaminleri,çinko,sodyum,magnezyum, potasyum,kalsiyum,demir,fosfor ve brom bulunur.
- Her yemek yanında yemeyi alışkanlık edenlerde oldukça iştah açıcı bir etkisi vardır.
- Aynı zamanda faydalarından biri de hazmı kolaylaştırmasıdır.
- Mideyi ve sindirim sistemini hareketlendirerek düzene sokar.
- Mide ağrılarına ve ekşimelerine iyi gelir.
- Kabızlığa faydası olan şeker pancarı aynı zamanda iyi bir idrar söktürücüdür.
- Böbreğin sağlıklı çalışması için böbreğe faydası vardır.
- Kansızlığa çare olduğu bilim adamlarınca tespit edilmiş bir faydasıdır.
- Karaciğerin fonksiyonlarını sağlıklı bir şekilde yerine getirmesine yardımcı olur.
- Sinir hücrelerine direk etki yapan şeker pancarının sakinleştirici etkisi vardır.
- Verem hastalığına iyi gelir.
- Çeşitli kanser hastalıklarına iyi gelmektedir.
- Hipertansiyon hastaları için faydalıdır,tansiyonu düşürücü etkisi vardır.
Muhafaza ve Tüketim
- Diyabetik hastaların doktor kontrolünde tüketmesi tavsiye edilir.
- Önerilen tüketim miktarı en fazla 180g / gündür.
- Uzun vadeli kullanımında bir sakınca bulunmamaktadır.
- Tortu oluşması bozulduğunu anlamına gelmez.
- Kapak açıldıktan sonra buzdolabında muhafaza edilmesi ve bir hafta içerisinde tüketilmesi gerekmektedir.
- Son tüketim tarihi geçmiş ürünler tüketilmemelidir.
- Ürünlerin zun süre güneş ışığında bekletilmesi,HMF oranının yükselmesine sebep olur.
- Nem ve rutubet bulundurmayan serin ortamda muhafaza edilmelidir.
YASAL UYARI: Bu sitedeki tüm bilgi ve ürünler,hastalıkların teşhisine,tedavisine ve çare bulunmasına doğrudan fayda değildir. Sadece bilgi edinme amaçlıdır. Sitede ki bilgilerin doktor ve uzman sağlık personelleri kontrolünde veya günlük tüketimi belirtilen miktarlarda yapılması ürünün sağlayacağı fayda bakımından gereklidir. Yaşadığınız sağlık sorunları için öncelikle bir doktora veya uzman hekime başvurmanız gerekmektedir.Siteyi kullanan ve alışveriş yapanlar,bu bilgileri ve kullanım koşullarını okumuş,anlamış ve kabul etmiş niteliğindedir. Ürünlerin aşırı şekilde tüketilmemesi gerekmektedir. İlaç değildir, doğal ve katkısız gıdadır.
Hmf Nedir?
HMF Nedir?
Pekmezde HMF ,çoğu tüketicinin farkına varmadan tükettiği bir bileşendir. Geleneksel pekmez
üretim yöntemlerine göre, yüksek ısı ve derecelerde kaynatma yordamı ile suyu buharlaştırılan meyve
şırası aynı zamanda içerdiği meyve şekerini yüksek oranda yakmakta, tatta bozulma, bazı besin değerlerinde kayıp ve HMF(Hydroxymethylfurfural)
adı verilen, insan sağlığına zararlı ve kanserojen kimyasal bileşen oranını zararlı olabilecek yüksek seviyelere çıkarmaktadır. Tesisimizde, geleneksel yöntemlerin aksine modern üretim tekniklerinde kapalı devre sistemde atmosferik basınç düşürülerek meyve şırası 70 ° de kaynatılıp suyu buharlaştırılmaktadır. Bu şekilde ürün besin değerlerini korumakta olup, HMF oranı Türk Gıda
Kodeksinin sıvı pekmezler için belirlediği miktar 75mg /100g'dır.
Satışa sunduğumuz ürünlerimizinde ilave herhangi bir koruyucu veya katkı madde bulunmamaktadır.
Pekmezin hemen her yaşta tüketimi yaygındır. Pekmez, zaman zaman soğuk kış günlerinde ısınmak için, kimi zaman yaşanılan rahatsızlık ve soğuk algınlıklarından dolayı, bağışıklığı güçlendirmek ve vücut direncini artırmak için, kimi zamansa sofralarımızın vazgeçilmez lezzeti olmuştur. Pekmez doğrudan tüketildiği gibi şekerleme türleri, yoğurt, tahin, çay, süt ile birlikte de tüketilebilinmektedir. Her geçen yıl üretimi ve tüketimi artan pekmez,içeriği açısından en zengin yiyecek türlerinin arasında gelmektedir.
Pekmez,yetişkinler için ciddi bir besin kaynağı olmasının yanı sıra,çocuk ve bebeklerdede doktor kontrolünde kullanımı bir çok uzman tarafından tavsiye edilmiş bir besin türüdür. Uzman tavsiyeleri,özellikle yüksek ısılarda işlem görmemiş,ilave katkı ve koruyucu madde içermeyen besin değeri yüksek pekmez türleri üzerinedir.Yüksek ısılarda işlem görmüş pekmez mamülleri,önceki bloglarımızda paylaştığımız üzere belirli miktarda HMF maddesini içermektedir. Bu da pekmezi tüketimi ile birlikte alınan besin değerleri,vitaminler ve minarellerin yanı sıra,vücuda zararlı bileşenlerinde alınmasını sağlar. Bu durum yetişkinler için dahi dikkat edilmesi gereken bir konu olup, çocuklar ve bebekler için ayrı bir hassasiyet taşımaktadır.
Bebeklere ve çocuklara pekmez verilirken dikkat edilmesi gerekenler;
- Bebeklere ve çocuklara verilmeden önce mutlaka aile hekimine danışılması veya doktor kontrolünde verilmesi gerekir.
- Özellikle bebeklere,7. aydan önce pekmez verilmemesi uzmanlar tarafından kesinlikle tavsiye edilmiyor. Bebeğin gelişimi için anne sütünün yüksek önemi olduğundan,ilk 6 ayın sonuna kadar yalnızca anne sütü ile beslenmesi, pekmez ve diğer gıda maddeleride dahil ilave hiçbir gıda verilmemesi gerekir.
- Henüz 1 yaşını doldurmamış, 6. ayını doldurmuş bebekler için tavsiye edilen tüketim miktarı ortalama 1 çay kaşığıdır.
- Çocuk ve bebeklerin diyabetik hastası olmamaları gerekmektedir.
- Özellikle kansızlık ve vitamin eksikliği çeken çocuklar için kullanılması iyi sonuçlar verebilir.
- Çocuk ve bebeklere pekmez verirken yoğurtla, tahinle ve sütle ile karıştırılmasında herhangi bir sakınca yoktur.
- Karışım yapılan ürünlerde günlük tavsiye edilen tüketim miktarı esas alınmalıdır.
- Çocuk ve bebeklere pekmez verilirken vücudun ihtiyacı olan vitamin ve besin değerlerinin tespiti doktur tarafından yapıldıktan sonra uygun pekmez türü seçilmelidir.
- Yoğurt ile verilen pekmez toplam demir miktarının emiliminde azaltma oluşturabilir.
- Demir, kalsiyum ve mineraller, potasyum, magnezyum açısından çocuk ve bebeklerin ihtiyacı olan besini almasına yardımcı olacaktır.
- Bu dönemde belirtilen ölçülerde tüketilen pekmezin B1,B2 ve B3 vitaminleri açısından günlük ihtiyacının neredeyse tamamını karşılamaktadır.
- Bebeklere 6. Aydan önce pekmez vermek çeşitli sağlık sorunlarına yol açabilir.
- Anne sütünden tatlı olması sebebi ile 6 aydan erken başlandığı takdirde bebeğin anne sütünü bırakması gibi durumlar ortaya çıkarabilir.
- Bunun dışında sindirim sistemi gelişimini henüz tamamlamadığı için bebeğin bağırsaklarında farklı sağlık sorunları oluşturabilir.
- Bebeklere ancak doktor tavsiyesi ile 7. Aydan itibaren pekmez verilmesi önerilmektedir.
Yetişkin, Çocuk ve Bebeklerde Pekmez Tüketimi
Ülkemizde çok eski yıllardan beri yaygın olarak üretilen ve tüketilen pekmez, bizim kültürümüze has bir değerlendirme şeklidir. İçerdiği yüksek şeker dolayısı ile iyi bir enerji ve besin kaynağıdır ve kültürümüzün en önemli geleneksel gıdalarından biridir. Pekmez,günlük kalsiyum,demir,potasyum ve magnezyum gereksiniminin büyük bir kısmını karşılamaktadır. Aynı zamanda içerdiği yüksek mineral miktarı ve emilim oranlarının yüksek olması sebebi ile hamile ve bebeklerin, iyileşme sürecinde olan kişilerin düzenli tüketmesi tavsiye edilmektedir. Türklerin besin muhafazası için geliştirdiği pekmez, bir taraftan çabuk bozulan meyve ve meyve şırasının dayanıklı hale getirilmesini sağlamakta, diğer taraftan da tatlı ve şeker ihtiyacının karşılanmasına yardımcı olmaktaydı. Pekmez, meyve şırasının yoğunlaştırılıp kaynatılması ile elde edilen tatlı bir sıvıdır. Osmanlılar zamanında, müslümanların şarap yapıp içmesi kanunla yasaklandığı halde hristiyan halk şarap yapmak ve satmakta tamamen serbest bırakılmıştır.Kanuni Sultan Süleyman zamanında da halkın şarap yapmaması için sıkı tedbirler alınmıştır. Hıristiyan halkın, üzümlerinin bir kısmı ile sirke, turşu, pekmez yaptıkları bilinmektedir.1557 yılında Kanuni’nin Üsküdar kadısına gönderdiği ferman çok önemlidir.Bu fermanda şaraplık çeşitler yerine eski bağlarda sofralık, pekmezlik ve kurutmaya elverişli çeşitlerin yetiştirilmesi isteniyordu (Söylemezoğlu, 2005: 18). Pekmez ile ilgili Türkçe yazılı literatür ancak 1940 yılında “üzüm pekmezleri üzerine teknik araştırmalar” başlıklı bir araştırma ile yazılmaya başlanmıştır. Daha sonraki yıllarda ise çalışmalar devam etmiştir. Pekmez geleneksel gıdalarımızdan birisi olup, bazı meyvelerden pekmez üretilmesi, ülkemize özgü bir değerlendirme şeklidir. Yapısında yüksek oranda şeker bulunan hemen her meyvenin pekmeze işlenmesi mümkündür. Türkiye’de binlerce yıllık bir geçmişe sahiptir. Ülkemizde, Türk Gıda Kodeksi (TGK) üzüm pekmezi tebliği (15.06.2007 tarih, 26553 sayılı resmi gazete) yürürlüğe girene kadar TS 3792 sayılı üzüm pekmezi standardı geçerli olup (TSE, 1989), bu tebliğ ile, anılan standart mecburi yürürlükten kaldırılmıştır. Bu tebliğ kapsamındaki ürünleri üreten ve satan işyerleri, bu tebliğin yayım tarihinden itibaren altı ay içinde tebliğ hükümlerine uymaya zorunlu kılınmışlardır ( TGK, 2007). Türk Gıda Kodeksinin yayınladığı üzüm pekmezi tebliğinde üzüm pekmezi, fermente olmamış taze veya kuru üzüm ekstraktının uygun yöntemlerle asitliğini azaltıp durultulmasından sonra tekniğine uygun olarak vakum altında veya açıkta koyulaştırılması ile elde edilen kıvam ürünü şeklinde tanımlanmaktadır (TGK, 2007).
